Zihnin Geleceği - Kitap Yorumu

Kitap yaklaşık 450 sayfadan oluşmakta ve yapay zeka, beyin ve robotlar gibi güncel konulara değinmektedir.

Zihnin Geleceği kitabının yazarı Michio KAKU, New York City üniversitesinde teorik fizik profesörüdür ve sicim kuramını bulanlardan birisidir. Ayrıca birçok bilimsel Tv programının yapımcısıdır.

Kitap 3 bölümden oluşuyor;
Bölüm I: Zihin ve Bilinç
Bölüm II: Maddeden Üstün Olan Zihin
Bölüm III: Değişen Bilinç

Yazar MIT, CIA, NASA ve birçok üniversitede görevli kişiler ile fikir alışverişi yaparak bu kitabı hazırlamış.

Yapay zihin, silikon bilinç, beynin tersine mühendisliği gibi ilginç konuları açıklıyor. Kitap çoğu yerde açıklamalar yapsa da bazı yerlerde sorular sorarak insanları düşünmeye sevk ediyor. Örneğin bir ruhumuz var mı, öldükten sonra bize ne oluyor, biz aslında kimiz gibi sorular.. Giriş kısmında ise birçok film tavsiyeleri verilmiş, hoşuma gitti.

Bilinciniz Bir Bilgisayara Yüklenebilir mi?

Bilincimiz bir bilgisayara yüklenseydi ve bu bilinç lazer ışınına konularak uzaya gönderilseydi, bilincinize yıldızlar arası yolculuk yaptırılabilir miydi?

1. ve 2. bölümde çok teknik terim olduğundan biraz sıkılabilirsiniz, fakat kitabın ortalarına doğru okuma şevkiniz artmaya başlıyor. Biraz sabırlı olmak gerek..

Ayrık Beyin Paradoksu?

Ayrık beyin bir hastalık türüdür. Bu hastalığa sahip kişilerde sağ ve sol beynin ayrı düşündüğü tespit edilmiş. Sağ beyin konuşamaz yani sol beyne göre daha suskundur. Her zaman sol beyin dominanttır. Sol beyniniz demokrat bir düşünceye sahipken sağ beyniniz cumhuriyetçi bir düşünceye sahip olabilir ve sol beyin daha konuşkan olduğu için fikirleriniz demokratik bir hal alır. Akla şu soru geliyor, peki öldükten sonra hangi beynimizden sorgulanacağız? Yani sol beyniniz biraz ateisttik düşüncelere sahip diyelim, sağ beyniniz ise daha dindar düşüncelere sahipse hangi beyninizden yargılanacaksınız. Bu soru öldükten sonra bir hayat olduğuna inanlar içindir :)

İsimlerin Yaşamımıza Etkileri

İsimlerinizin mesleklerinize etkisi olduğunu hiç düşündünüz mü? Yapılan bir analizde büyük oranda ismi Lawrence veya Laura olanların avukatlık mesleğine (ingilizcede avukat lawyer demek..), ismi Dennis veya Denise olanların diş hekimliğine (ingilizcede diş hekimi dentist demek..) yöneldiği görülmüştür. İsimlerimiz bile bizleri bir mesleğe yönlendirme de ne kadar etkili görüyorsunuz.


Bu yazım da ilginizi çekebilir: İnsan Zihnini Kotrol Etmek Mümkün Mü?

Telepati, Telekinezi

Bu başlıkta zihnimiz yoluyla maddelere hükmetme, karşımızdaki kişilerin düşüncelerine erişme ve askeriyede telepati kaskı kullanma gibi ilginç konular bahsedilmiş. İlgimi en çok telepati kaskı çekti.

Beynimiz elektriksel bir yapıya sahiptir. Bir savaş esnasında uzaktaki arkadaşınıza sesinizi duyurmak için bir yerinizi yırtmanıza gerek kalmadan telepati kaskı kullanıp haberleşebilirsiniz. Ortamda ne kadar yüksek ses olursa olsun sonuçta zihinsel bir iletişim kurduğunuzdan arkadaşınızı duymama gibi bir sorununuz olmayacaktır.

İnsan Beynini Modellemek

İnsan beyni tıpa tıp modellenebilir mi? Bilim adamları bir farenin beynini modellemeye çalışmış. Bunun için bir şehir büyüklüğünde bilgisayar gerektiğini söylüyorlar. Peki bir insan beynini modellemek için gereken bilgisayarın büyüklüğünü hayal edebiliyor musunuz?

Dünyadaki tüm insanların zihni bir beyin ağı oluşturularak birleştirilebilseydi harika olmaz mıydı? Ortak bir beyin ağında her insanın edindiği yeni tecrübe sisteme eklenerek sistemin daha da gelişmesi sağlanabilir. Bu gelişen sistem ortaya belki de üstün bir zihin çıkartacaktır.

Hiç yaşamadığımız deneyimleri yapay bir şekilde beynimize yükleyebilir miyiz?

Başka insanların anılarını internetten beynimize indirebildiğimiz bir dünya.. ne acayip bir hayal değil mi?

Kendinize yapay bir anı yükleyebilseydiniz ne tür bir anı yüklemek isterdiniz? Ben nobel ödülü almış birinin o anki duygularını anı olarak kendime yüklemek isterdim mesela.. Ya da yükseklik korkum olduğundan dolayı asla yapamayacağım birşey, mesela paraşütle atlamak olabilir.

Sosyal medya dediğimiz şeyin yapısı bile değişebilir. Gelecekte insanlar fotoğraf ve video paylaşmak yerine anılarını paylaşabilir. Sizler de bu anıları kendinize yükleyip deneyimleyebilirsiniz. Michio dayının yalancısıyım :)

Matrix filmindeki gibi kendinize karate yeteneği de yükleyebilirsiniz. Artık ne yüklemek isterseniz :)

Bilgisayar oyunlarını zihnimiz ile oynamak mümkün olacak!

Önemli konulardan biri de Beyin-Makina konusu. Sizce beyin bir bilgisayar mıdır? Tabii bilgisayardan çok farklı bir sisteme sahip. Bir pentium işlemcisinden tek bir transistörü çıkarırsanız bilgisayar derhal çökecektir. Ancak insan beyninin yarısı çıkarılsa bile işini gayet iyi bir şekilde yerine getirebilir. Bunun nedeni de, beynin bütünüyle dijital bir bilgisayar değil, çok gelişmiş, bir tür nöral ağ olmasıdır. Yani sabit bir mimarisi olan dijital bir bilgisayarın aksine nöral ağlar sürekli yeniden bağlantı kurup ve kendilerini yeni görevler için destekleyen nöronlar topluluğudur.



Bu teknoloji sinema gibi her sektöre uyarlanabilir. Örneğin sinemada 3D gözlük yerine beyin sensörleri takmaya başlayabiliriz. Romantik bir film izlediğimiz de arada yaşanan aşkı bu senaryoyu yaşıyormuş gibi hissedebiliriz. Bu teknolojinin korku filmlerinde kullanıldığını hiç düşünmek istemiyorum bile :) Black Mirror dizisi 3. sezon 2.bölümde artırılmış gerçeklik teknolojisi ile bu bahsettiğim olayı kurgulamışlar. Bir şirketin yaptığı korku oyununu artırılmış gerçeklik ile deneyimleyen adam artık gerçeklik kavramından kopup en son kafayı sıyırıyordu.

Rüyalar

Rüyalar, video şeklinde bir bilgisayar ortamına aktarılıp izlenebilir mi? Deneylerde buna büyük oranda yaklaşılmış. Rüya anındayken gözlerimiz kapalı olsa da bir hareket sergiler. Bilimadamları da bunu analizleyerek rüyaları bilgisayar ortamına kısmen de olsa aktarabilmişler.

Inception filminde bir rüyayı izlemenin ötesine geçiyorlardı. Bir rüyayı izlerken bir yandan da o rüyanın içine girip müdahale edebiliyorlardı. Gelecekte neden olmasın biz de uyumadan önce rüyalar playlistimizden bir rüya seçip uyuyabilir, hatta rüyamıza arkadaşlarımızı da ekleyebiliriz.. Keşke insanlar rüyalarını internete yükleyebilseydi.

Günümüzde zihinle kontrol edilen birçok proje var. Mesela zihin ile yapay bir kol hareket ettirilebiliyor. Felçli bir insanın konuşması sağlanabiliyor. Zihin ile alakalı projeler gün geçtikçe artıyor. Eğer yapay zeka, robotlar, beynin yapısı ve mimarisi gibi konulara merak duyuyorsanız rehber niteliğinde harika bir kitap. Mübalağa olmaz ise tam bir ballı kaymak.